Bugün Yeni Şafak’ta ve Samanyolu Haber gibi internet sitelerinde örgütümüze dönük yalan, provakatif haberler yer almıştır. Aynı gün Star’da gezi eylemlerini karalayan kendilerince eylemlerde “örgüt” bağlantısı olduğunun kanıtlandığını ifade eden haberler yayınlanmış, ayrıca yine bu gün İstanbul’da bir grup avukat gezi eylemelerini takip eden ve yansıtan basın hakkında suç duyurusu yapmıştır.

Elbette bunlar tesadüf değil.  Bu basın kuruluşları operasyonel bir faliyet yürütmektedirler. Bunu da sahtekarca yöntemler kullanarak yapmaktadırlar.

Öncelikle “Halkevleri 2012 yılına kadar 'kamuya yararlı dernek' statüsüyle faaliyette bulunduğu için yakın tarihe kadar ciddi yardımlar alıyordu.” ifadesini ispata davet ederiz. Halkevleri gerek “kamu yararına dernek” statüsünde olduğu zamanlarda gerek sonrasında herhangi bir yardım almamıştır. Zaten kamusal hakları tek tek elmizden alan, paralılaştıran iktidar örgütümüzün “kamu yararına dernek” statüsünü Bakanlar Kurulu kararıyla kaldırmıştır. Konuya dair hukuksal mücadelemiz sürmektedir. Yardım dedikleri ise Deniz Feneri gibi ne olduğu malum derneklere oluk oluk akıtılmaktadır.

Bununla birlikte habere göre Halkevleri marjinal bir örgütmüş ama son dönemlerde şimdiki ekonomik güce ulaşmış. Bu ekonomik gücün ne olduğunu derhal açıklamalarını beklemekteyiz. Ayrıca Gezi eylemlerine katılan öğrencilerin direncini artırmak için burs vermekte, burs vaadiyle öğrencileri Öğrenci Kolektifleri’ne yönlendirmekteymişiz. Yine eylemlere katılmayan öğrencilerin bursları kesilmekteymiş.

Halkevleri’nin ekonomik durumunu, parasının olmadığını, öğrencilere burs vermesinin ihtimalinin bulunmadığı herkesçe, en çok da AKP iktidarı tarafından bilinir. Örgütümüz sık sık İç İşleri Bakanlığı tarafından denetlenmektedir. Bursla öğrencilerin hayatını ipotek altına almayı, binlerce öğrenciyi kandırmayı, kendilerinin sıkça kullandığı tabirle beyinlerini yıkamayı en iyi bu basın kuruluşlarının sahipleri, finansörleri bilir. Halkevleri öğrencilerin bursa mahkum olmadığı bir eğitim sistemi için mücadele eder.

Cami-cemevi gibi projelerinin gerçek yüzü alevi yurttaşlar tarafından anlaşılan ve maskeleri indirilenler, “Alevileri suistimal ediyorlar” demektedir. Ayrıca eylemlerde gençlere uyuşturucu veriyorlar söylemi yalancılıkta ne kadar sınır tanımadıklarını ispatlamaktadır.

Diğer yandan Öğrenci Kolektifleri Halkevleri’nin gençlik yapılanması değildir. Üniversitelerde öğrencilerin örgütlendiği bir demokratik kitle örgütüdür. Yıllardır “okumuş insan halkın yanındadır“ gibi kampanyalarla Halkevi şubelerinin olduğu mahalllerde çocuklarla etkinlikler yapmaktadırlar. Gençlik yapılanması söylemi özellikle gündeme getirilmektedir. Açıktır ki haber emniyet kaynaklıdır ve operasyonel bir amaç taşımaktadır.

Bu operasyonel habercilerde onur aramıyoruz. Ama şunu belirtmek isteriz bizi gerçekten yaptığımız eylemlerle, etkinliklerle suçlayın. Çünkü biz savaş değil barış istiyoruz, parasız eğitim, parasız sağlık istiyoruz. Bunlar için mücadele etmek  iktidarın ve yandaşlarının gözünde suç olabilir. Evet Halkevleri milyonlarca insan gibi Gezi eylemlerine katılmıştır. Evet bizler milyonlarca insanın barınma hakkını savunuyoruz, bir çok yerde sizin rant politikalarınızı durduruyoruz. Evet Hopa’da Metin Lokumcu öldürüldüğünde sokaklara çıktık. Biz yaptıklarımızla onur duyuyoruz.

Halkevleri olarak bu türden operasyonel karalamalarla her dönem karşılaşmakta olan bir örgütüz. Aklını,  vicdanını, iradelerini ve kalemlerini iktidarın, baskının, faşizmin hizmetinde kullananlar elbette toplumun vicdanınında yargılanacaklardır. Bizler sahtekarlıkta, yalancılıkta sınır tanımayanlara karşı aynı zamanda hukuki mücadelemizi de sürdüreceğiz.

Nuri Günay

Halkevleri Genel Sekreteri