Bugün Dünya Tiyatro Günü. 1961’den bu yana her yıl olduğu gibi bugün de tüm dünyada kutlanıyor.
Ancak yıllardır sanata ve tiyatroya dönük baskı bu günün aynı zamanda bir mücadele günü olarak da kutlanmasını zorunlu hale getiriyor. 10 yılı aşkın zamandır onlarca saldırıya maruz kaldı tiyatro. Yıkımlar, sansür, baskı, sanatçıları aşağılama çabası... Tüm bunlar adeta AKP’nin gündelik politikası halinde yaşandı, yaşanmaya devam ediyor. AKP muhalif sanata tahammül edememekte, onu bir tehlike olarak görmektedir.
Ancak geçtiğimiz yıllarda sanata karşı süren saldırganlığa, AKP’nin tüm politikalarına karşı mücadele eden, Haziran İsyanı’nda meydanlara çıkan, sanata, ülkesine, aydınlığa sahip çıkan sanatçılarımız umudumuzu büyütmektedir. Ne ülkemiz, ne sanat, ne de tiyatro baskıya boyun eğmedi, eğmeyecektir.
Elbette ülkemizde tiyatro denilince akla gelen kurumlardan bir tanesi olan Halkevleri açısından bugün oldukça önemli. Kurulduğu günden bu yana isimlerini buraya sığdıramayacağımız kadar tiyatro sanatçısı Halkevleri bünyesinden yetişti. Ülkemizin dört bir yanında halkımız tiyatroyla Halkevleri ile birlikte tanıştı. Nitekim tiyatromuz üzerine yapılan araştırmalarda tiyatromuzun birinci dönemi olarak adlandırılan 1923-1951 arası döneme “Halkevleri Dönemi” denilmektedir. Tiyatronun toplumsal yaşamda ne kadar önemli olduğu Halkevleri tarihine bakılınca bile anlaşılabilir.
Tiyatro dün olduğu gibi bugün de Halkevleri açısından oldukça önemlidir. Çünkü hemen hemen bütün Halkevi şubelerinde bir tiyatro çalışması vardır. Kadın, erkek, genç, yaşlı bu oyunlarda görev almaktadır. Sanatın ticari bir araç, yoksul halkın ulaşamadığı bir faaliyet haline getirilmeye çalışıldığı günümüzde Halkevi bünyesinde yapılan tiyatro çalışmalarıyla tiyatro isteyen herkesin yapabildiği, izleyebildiği bir sanat dalı haline getirilmeye çalışılmaktadır. Halkevciler bazen sokakta, bazen tiyatro salonlarında oyunlarını sergilemektedirler. Bazen eylemlerimiz bile bir tiyatro oyunundan oluşmaktadır. Diğer yandan birçok şubemizde görmekteyiz ki tiyatro çalışmalarına katılan insanlarımız yaşları, eğitim durumları ne olursa olsun kısa sürede hızla değişiyor, gelişiyor, dünyaya daha geniş pencerelerden bakmaya başlıyorlar. Dolayısıyla “insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatı” olarak da tanımlanan tiyatro bu özellikleri nedeniyle toplumsal gelişme ve halkımızın aydınlatılması için çok önemli bir sanat dalıdır.
Biz tiyatro salonlarının kepçelerle, dozerlerle yıkıldığı, yerlerine AVM’lerin yapıldığı, sanatın sansürlendiği, sanatçıların baskı altında tutulduğu bir ülkede değil, sanatın özgürce yapıldığı, salonların alkıştan yıkıldığı bir ülkede yaşamak istiyoruz.
Bu inançla tüm tiyatro emekçilerinin yanında olduğumuzu belirtiyor ve tüm tiyatro severlerin Dünya Tiyatro Günü’nü kutluyoruz.
Oya Ersoy
Halkevleri Genel Başkanı