Basına ve Kamuoyuna

Çok yoğun siyasi bir dönemden geçtiğimiz bu dönemde hükümet; kendi programını sessiz sedasız uygulayabilecek çok iyi bir ortam buldu. Şimdi de enerji üstüne bütün hayatımızı etkileyecek yasalar çıkarıyor.

Geçtiğimiz günlerde meclis komisyonundan geçen nükleer güç santrallerinin kurulması ve işletilmesi ile enerji satışına ilişkin yasayı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül onayladı.

Nükleer santrallerin enerji üretimi sırasında açığa çıkardığı radyoaktif atıkların binlerce yıl nerede ve nasıl saklanacağına dair herhangi bir çözüm yokken, bu atıkların doğaya ve insan hayatına geri dönülemez büyük zararlar vereceği ortadayken, üstüne üstlük ülkemiz temiz ve yenilenebilir enerji kaynakları açısından oldukça zengin olanaklara sahipken nükleer santrallerin kurulmasına dönük inadı anlamak için bu yasanın altındaki çirkin emperyalist

bağımlılık ilişkilerini görmek gerekiyor: Dünyanın nükleer enerji çöplüğü olmak!

Su, kömür, rüzgar, güneş ve jeotermal kaynaklarla enerji üretimine dönük yatırımların hiç konuşulmadığı, varolan termik ve hidroeletrik santrallerin iyileştirilmediği, kayıp-kaçak elektrik oranlarının azaltılmasına dönük çalışmaların yapılmadığı AKP hükümeti programında; enerji politikalarında yönelimlerden bir tanesi nükleer santraller olarak açığa çıkarken ikincisi de elektrik üretim ve dağıtım işletmelerinin özelleştirlmesi ve yapılması planlanan zamlar oluyor. Son olarak Ocak ayı itibariyle elektriğe %15 oranında zam düşünülürken; bu zamma ayrıca sokak lambalarının elektrik giderlerinin karşılanacağı sabit bedellerin eklenmesi gündemde. Normalde belediyelerin karşılaması gereken çevre aydınlatması elektrik giderlerinin tahsilatını yapamayan TEDAŞ’ın yaptığı bu öneriye hükümet sıcak bakıyor. Ödediğimiz vergilerin yol, su, elektrik hizmeti olarak geri döndüğü devrini, uygulamaya geçirdiği neo-liberal  politikalarla kapatan AKP hükümeti sokak lambalarının faturasını da halka çıkarmanın peşinde.

İnsanca bir yaşamın gereklerinden birisi olan enerjinin, nükleer santrallerle elde edilmesiyle geleceğimizin kirletilmesi ve elektriğe yapılacak zamlarla ulaşılamaz hale getirilmesi adımlarının bir an önce durdurulması gerekmektedir. Enerjide dışa bağımlı politikaların geliştirilmesi sonucunda uygulanan bu programlar, halkın çıkarları doğrultusunda değiştirilerek; ülkemizin zengin olanaklara sahip olduğu temiz, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla herkese güvenli, eşit ve ulaşılabilir enerji sağlanmalıdır.