Artık Yeter! Ölümün, zulmün, katliamların değil; eşitliğin, özgürlüğün, laikliğin, kardeşliğin ülkesinde yaşamak istiyoruz!

 Cihatçı katiller insanlığa olan düşmanlıklarını bir kez daha gösterdiler. 20 Ağustos’ta Gaziantep’in Şahinbey İlçesi'ne bağlı Beybahçe Mahallesi'nde yapılan bir sokak düğününde saat 22.40 sıralarında cihatçı katillerin gerçekleştirdiği bombalı intihar saldırısında en az 50 insanımız katledildi.

Katliam hem Münbiç savaşı sonrası hem de AKP güdümündeki cihatçıların IŞİD'e karşı savaşmak üzere Cerablus'a geçiş yapmaya çalıştığı sırada yaşandı. Cihatçı katillerin hedefi bu kez bir Kürt düğünüydü. IŞİD’çi katiller, Münbiç yenilgisinin öcünü savaşı bu ülke topraklarına taşıyarak, bir düğünde Kürt halkını katlederek almak istediler. Katliamın iki mesajı vardır. Biri Kürtlere diğeri ise AKP’ye “pazarlık” mesajıdır.

Öncelikle bu katliam göstere göstere gelmiştir. IŞİD’in  “Antep Emiri” Yunus Durmaz’ın örgütün “Sınır Emiri” İlhami Balı’ya, kentteki düğünlere bombalı intihar saldırısı düzenleyebileceklerini söylediği bir yazışmanın yer aldığı 10 Ekim Ankara Katliamı iddianamesine de geçmiş ve herkes tarafından bilinmektedir.

AKP/Saray iktidarı ise katliamın ardından her zamanki gibi hiçbir sorumluluk üstlenmemiştir. AKP'nin ve onunla aynı dili konuşan bazı ulusalcıların yine FETÖ-PKK-IŞİD kokteylinden söz etmeye başlaması ise hem saldırının ideolojik boyutunu örtmekte, hem de bu saldırıya zemin hazırlayan iktidarın sorumluluğunu gizlemektedir.

Bu katliam açıkça, Selefi İslamcı ideolojinin insanlık düşmanı özünün bir yansımasıdır. 13 katliam yüzlerce ölüm AKP/Saray iktidarın Ortadoğu’da ve ülkemizde izlediği savaş politikalarının sonucudur. Bu Selefi cihatçılar için Türkiye'yi eylem ve örgütlenme sahası haline getiren de bizzat AKP’dir.

 Yıllardır emperyalist politikalarla cihatçıları besleyenler, desteklerini tırlarla seferber edenler, IŞİD’e “öfkeli gençler” diyenler, canlı bomba kendini patlatmadan yakalayamayız diyenler, göstermelik operasyonlarla ön kapıdan alıp arka kapıdan salıp, firarlarına göz yumanlar, Reyhanlı’da, Diyarbakır’da, Suruç’ta, Ankara’da gerçekleştirilen katliamları aydınlatmak yerine karartanlar katliamın sorumlularıdır. Ülkemizi 15 yılda ne zaman nerede patlayacağı belli olmayan bombalarla halkın can güvenliğinin olmadığı bir ülke haline getirenler hesap vermelidir. 

Halkevleri olarak katliamları durdurmanın yolunun AKP/Saray iktidarını durdurmaktan geçtiğini biliyoruz. Bu sorumlulukla katliamı lanetliyor, hayatını kaybeden insanlarımıza başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. 

Oya Ersoy

Halkevleri Genel Başkanı