Seçimlere bir hafta kala iktidarından muhalefet partilerine kadar hepsi halkın kendilerine oy vermesini istiyor. Renkli kampanyalar, nasıl gerçekleştirileceği tahmin bile edilemeyen vaatler havada uçuşuyor.
İktidar partisi AKP yürüttüğü seçim faliyetinde açıkça beyan ediyor, “aynen yola devam”. Yani IMF, DB politikalarıyla aynen devam. Peki bunun karşısında ana muhalefet partisi CHP neyin muhalefetini yapıyor?
İktidar karşısında CHP 4,5 yıldır ne yaptı ki bize AKP’nin alternatifi politikalar savunacak.
Yapmadıkları, yapacaklarının kanıtıdır!
Eğitim ve sağlık hakkımız gasp edilirken, veliler okul kapılarında, hastalar hastane kapılarında soyulurken, AKP sağlıkta dönüşümün yasalarını çıkartırken, özelleştirmelerle talan ve yağma yapılırken ne yaptılar? IMF ve  Dünya Bankası korkusundan sesini çıkarmadılar.
AKP, seçim barajı sayesinde, yüzde 25 oyla milletvekillerinin yüzde 75 ini aldığında ne yaptılar? İstikrar adına barajı savundular.
AKP, görülmemiş biçimde kadrolaşırken ne yaptılar? Seyrettiler.
Seyredip seyredip seçim zamanı oy isteme manevraları muhalefet etmek değildir.
Sendikalar, kitle örgütleri meydanları doldururken sadece izlediler.
Halkevciler,  Amerikancıları, hastane soyguncularını, çiftçi düşmanlarını yumurta yağmuruna tutarken sadece izlediler.
Yine çalışanların ücret artışları, güvenli gelecek talepleri ve sosyal hak mücadeleleri CHP için basit birer propaganda malzemesi olmaktan öteye gitmedi.
CHP, Kürt Sorununda hiç bir demokratik çözüm önermeyerek 25  yıldır akan kanın akmaya devam etmesi dışında bir şey söylemiyor.
Bir yandan sol eğilime sahip kişileri tasfiye ederken listelerine faşist, şeriatçı artıklarını alarak hızla sağ bir çizgiye yöneliyor.
Açıkça MHP ile koalisyon kuracağını ilan ediyor. O MHP ki içinde CHP yönetici ve üyelerinin de olduğu birçok insanımızın katlinden yargılanan ve beraat etmeyen bir partidir. O MHP şimdi de nerede bir öğrenciye saldırı varsa nerede bir kürde, aleviye, solcuya saldırı varsa arkasından çıkan partidir.                                     
CHP ise yıllardan beri sosyal demokratım, solcuyum diyerek politika yapmaktadır. Peki yıllardan beri işi solculara saldırmak olan bir partiyle daha seçimler öncesinden koalisyon planları yapan bir partiye sol parti denilebilir mi? Kemal Derviş’i baş tacı yapan, kurtarıcı olarak partiye alan ve meclise sokan bir partiye sol parti denilebilir mi? Bizce denilemez.
CHP, 1 mayıs ’77 katliamını aydınlatacak mı?
CHP, Maraş katliamını aydınlatacak mı?
CHP, Uğur Mumcu cinayetini aydınlatacak mı?
CHP, Susurluk ilişkilerini, hergün bir yenisi ortaya çıkan derin devlet çetelerini dağıtacak mı?
CHP, mezarda emeklilik yaşını aşağı çekecek mi?
Bunları Yaşar Okuyan’la mı yapacak, İlhan Kesici ile mi yapacak, Lütfullah Kayalar ile mi yapacak? Yoksa MHP ile koalisyon kurarak mı yapacak?
Hepsi bir yana CHP bizden oy isterken ne vaadediyor? Ekonomide, sosyal politikalarda, Dünya Bankası, IMF, AB ve ABD ile ilişkilerde AKP’den farklı olarak hiçbir şey vadetmiyor.
Yani CHP’nin ortak olduğu bir hükümette özelleştirmeler devam edecek, eğitim, sağlık, barınma gibi temel insan haklarımız sermayenin talanına açılmaya devam edecek.
CHP, AKP’yi yolsuzlukla suçlamaktadır, ama yine boğazına kadar yolsuzluğa batmış, depremzedeleri dolandıran önceki hükümetin ortağı MHP’yle ittifak planları yapmaktadır.
Diğer yandan CHP’nin tutunmaya çalıştığı dal halkımızın gericiliğe karşı olan tepkisi ve endişesidir. Evet ortada bir tehlike vardır. Ancak CHP bu tehlikenin karşısında hangi politikayı üreterek bizden oy istemektedir.
Halkevciler olarak yıllardan buyana bağımsız, eşitlik özgürlük, barış içinde birarada insanca yaşayacağımız bir ülke için mücadele ediyoruz. Mücadelemiz tüm bunları gerçekleştirene kadar sürecektir. Ülkemizi emperyalizme ve onun uşakları gericilere, faşistlere bırakmaya niyetimiz yok.
Seçimlere bir hafta kala bir kez daha söylüyoruz. Amerikancılara, AB’cilere, liberallere, Faşistlere, gericilere, cuntacılara oy vermeyeceğiz. 22 Temmuzdan sonra hangi kötü hükümet ihtimali bu ülkenin başına musallat edilirse edilsin bizler karşınızda olacağız.
Bilinsin ki iki elimiz yakanızdadır.

İstanbul Halkevi