Neoliberal, gerici politikalarına karşı yükselen Haziran İsyanı ile hegemonyası sarsılan AKP, iktidarını korumak için gerici politikalara sarılıyor.
Kentlerin talanı, doğanın yağmalanması, emeğin daha fazla sömürülmesi ve yoksulluk dışında halka vaat edeceği bir şey kalmayan AKP iktidarı, halk düşmanı politikalarını görünmez kılmak için mezhepçilik ve ırkçılığa sarılıyor.
Suriye’de iç savaşı kışkırtmak için cihatçı çeteleri destekleyen Ortadoğu politikasını halkın gözünde meşrulaştırmak için mezhepçilik ve Alevi düşmanlığı yapıyor.
AKP iktidarı, yıllarca açılım yalanlarıyla Alevilerle alay etti. İktidara gelirken “Alevi açılımı”ndan bahsedenler, açılım adı altında “kendi Alevisi”ni yaratma projesi iflas edenler, her fırsatta “alevi düşmanlığı” üzerinden mezhepçilik yaptılar. İlkokullara kadar türbanı, mescidi soktular. Camiye gitmeyenler "ayrımcı-bölücü" oldu. Binlerce Alevi’yi katleden Yavuz Sultan Selim’in ismini 3. Köprüye vermek, ardından dalga geçercesine Nevşehir Üniversitesi’nin adını değiştirilerek Hacı Bektaş Veli Üniversitesi yapmak AKP’nin gerici-mezhepçi politikalarının ürünüdür. İktidar şimdi de asimilasyon projesi olarak hayata geçirmeye çalıştığı“Cami Cemevi İç içe” projesiyle, kendi gibi olmayanı, iktidarına biat etmeyeni yok saymaya devam ediyor. İnanç özgürlüğü sağlıyoruz deyip kendi mezheplerinin bütün inançları baskı altına almasını amaçlayanlar, ibadethane olarak tanımadıkları cemevlerini cami eklentisi yaparak Alevileri kandıracaklarını düşünüyorlar
İktidar uyguladığı eğitim politikasıyla, imam hatip açma hevesi ile, okullara el koymak istiyor. Bizler zorunlu din dersi dayatmasına karşı mücadele ederken “sözde seçmeli fiiliyatta zorunlu din dersleri”ni dayattılar. Düz liseleri kaldırarak 620 bin öğrenciyi imam hatip lisesi ya da meslek lisesi arasında tercih yapmaya zorladılar.
4+4+4 ile birlikte gündeme gelen “kıyafet serbestliği” yönetmeliğiyle liseler başta olmak üzere eğitim sisteminde türbanı yaygınlaştırmaya çalıştılar. “Özgürlük” adı altında türbanı okula sokma, dinsel baskı ve ayrımcılığı, cinsiyet eşitsizliğini ilkokuldan itibaren derinleştirmeyi hedeflediler.
AKP iktidarının, kindar – dindar nesiller yetiştirmek için hayata geçirmeye çalıştığı bu eğitim sistemi, bütün toplumu gericileştirmeyi ve aynı zamanda Alevileri asimile etmeyi hedeflemektedir.
Halkevleri olarak;
AKP iktidarının, Alevi inancına dönük asimilasyon projesi olarak hayata geçirmeye çalıştığı “Cami-Cemevi” projesine karşı;
4+4+4’e; zorunlu din derslerine, mezhepçiliğin ilkokullara kadar sokulmasına karşı;
Suriye politikasında sıkışan AKP’nin gerici-ırkçı saflaştırma siyasetine karşı;
AKP’nin gerici ve piyasacı iktidarına direnen halka uygulanan polis şiddetine, AKP faşizmine karşı;
İnsanca ve eşit yurttaşlar olarak yaşadığımız bir ülke için;
İnsanların hiçbir biçimde ayrımcılığa uğramadığı, her yurttaşın eşit haklara sahip olduğu ve bu hakları özgürce kullandığı; barış içinde, kardeşçe yaşadığı demokratik bir ülke kurmak için mücadeleyi büyütüyoruz. Yan yana geliyoruz. Omuz omuza veriyoruz. 3 Kasım Pazar günü Kadıköy’de buluşuyoruz.
Oya Ersoy
Halkevleri Genel Başkanı