Hayır, diyen milyonları susturamayacaklar. İrademizi OHAL’li, hileli, mühürsüz seçimleri ile çalamayacaklar. İzin vermeyeceğiz
Serbest ve özgür bir seçim ortamında 2019’u kaybedeceklerini gören AKP ve MHP’nin, tek adam rejimini kurumsallaştırmak üzere kurduğu “ittifak” iktidarlarını garanti altına almak üzere seçim güvenliğini yok eden bir yasa teklifini 21 Şubat’ta Meclis’e sundu. Anayasa Komisyonu’ndan “ittifak” oyları ile geçen teklif 12 Mart’ı 13 Mart’a bağlayan gece yarısı, Meclis’te televizyon yayınının olmadığı bir anda, halktan hatta milletvekillerinden kaçırılarak Meclis genel kuruluna getirildi.
Bu teklife göre;
Ülkemizde artık iktidarın temsilcisi olarak çalışan mülki amirlerin ve il seçim kurulu başkanlarının talebi ile sandıklar taşınabilecek, sandık ve seçim bölgelerinin birleştirilmesine karar verilebilecek. Sandık kurulu başkanları aynı mülki amirlerin belirleyeceği kamu görevlileri arasından atanacak. Daha önce de seçimlerde avantaj elde etmek için şehir, ilçe, köy, mahallelerle oynayan iktidar, bu defa aynı binada oturanları dahi farklı sandık bölgelerine kaydedebilecek. 16 Nisan referandum sonuçlarının YSK eliyle “Evet” olarak belirlenmesinin zeminini oluşturan mühürsüz pusulaların geçerli sayılması yasallaştırılacak. Sandık alanı uygulamasından vazgeçilerek ve sandık çevresi yeniden tanımlanarak polis ve asker sandığın bulunduğu oda kapısına kadar getiriliyor. Herhangi bir “vatandaşın” şikayeti üzerine kolluk güçleri sandık çevresine, oy kullanma yerine gelebilecek, örneğin muhalif parti temsilcilerini sandık başından uzaklaştırabilecektir. Milletvekili dağılımında öngörülen yöntemle vekil sayısı ittifak partilerinin lehine sonuçlanacaktır.
Bu teklif, seçim sisteminin koşulları ve kontrolünün, “ittifakın” iktidarı kazanma ve elde tutma hedefine göre düzenlenmesi anlamına gelmektedir ve kabul edilemez. OHAL’li, hileli, mühürsüz bir “seçim” seçim değildir. İttifak yasası kabul edilemez.
İfade, propaganda, basın, örgütlenme, gösteri özgürlüğü yoksa, eşit propaganda hakkı yoksa serbest ve güvenli bir seçimden bahsedilemez. İktidar süreklileştirilmiş OHAL rejimi ve muhalefete yönelik sistematik baskı ve yasaklar ile tüm bu özgürlükleri ortadan kaldırmıştır.
Seçim güvenliğini sağlaması gereken kurumlar şeffaf ve güvenilir olmaktan çıkmışsa ve iktidar kontrolü altında hareket ediyorlarsa serbest ve güvenli bir seçimden bahsedilemez. 16 Nisan sonuçlarına yönelik YSK müdahalesi güvenilirliği ortadan kaldırmıştır.
Kolluk kuvvetlerinin iktidar emri ile ve hedeflerine göre çalıştığı açıkken oy kullanım ve sayımlarının kolluk kuvvetlerinin baskısı altında yapılması kabul edilemez. 16 Nisan referandum deneyimi parti müşahitlerinin sandık başlarından kolluk güçleri tarafından uzaklaştırıldığı, kimi bölgelerde seçmenin can güvenliği endişesi ile sandığa gitmediği, sandığa gitmeyen seçmen yerine mühürsüz pusulalarla “Evet” oylarının sandıklara doldurulduğu örneklerle doludur.
Özgür, güvenli seçim için;
OHAL kaldırılmalıdır. Basın, ifade, propaganda, eylem, örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Seçim güvenliğini sağlayacak kurumlar iktidardan tamamen bağımsız, şeffaf ve halk denetiminde süreci yürütmelidir. Devlet olanakları seçim süreçlerinde iktidar lehine kullanılmamalıdır. Kolluk kuvvetleri halkın iradesini kullanmasını etkileyecek, yönlendirecek, baskı altına alacak hiçbir söylem ve fiilde bulunmamalıdır. Seçilmiş vekil ve belediye başkanları özgür olmalıdır. Seçim barajı kaldırılmalı ve eşitsizliği katmerleştiren siyasal partiler yasası değiştirilmelidir.
Özgür, güvenli seçim için mücadele bu koşulları yaratma mücadelesinden ayrılamaz. “İttifak yasası” gündemi en dar anlamı ile sadece seçim anına odaklanan bir “sandıkları koruma hareketi”ne sıkıştırılamaz. Gayrimeşru 16 Nisan referandumu ile ülkeyi bir tek adam rejimi çerçevesi içine hapsederek “seçim” tartışmasını bu çerçevenin içinde yapılmasını zorlayan dayatma kabul edilemez.
Sandıklar ancak bugün öreceğimiz, tek adam rejimine karşı demokrasi mücadelesi ile işlevli olabilir. Demokratik irademizin hayata geçmesini ve korunmasını güvence altına almak için örgütlenelim. Özgürlük ve demokrasi için mücadele edelim.
Halkız, yaşamımız, emeğimiz, geleceğimiz ve yaşadığımız ülke üzerinde söz ve karar hakkımızın ortadan kaldırılmasına izin vermeyeceğiz.
Halkevleri
Merkez Yürütme Kurulu