Kadın düşmanlarına karşı sokaktayız, Dilşat’a sahip çıkıyoruz

Ct, 04/06/2011 - 22:16
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Başbakan seçim meydanlarında nefret saçmaya, ayrımcılığını, kadın düşmanlığını açık ederek halkı hedef göstermeye devam ediyor.  

Tayyip Erdoğan “derelerimiz ve çayımız satılık değil” diyerek eylem yaparken polis saldırısına maruz kalan Hopa halkını terörist, illegal örgüt üyesi ilan ediyor. Polisin saldırısı sonucu ölen Metin Lokumcu’nun arkasından “bir tanesi ölmüş, üzerinde durma gereği duymuyorum” diyor.

Seçim konuşmalarında, miting meydanlarında, kendisini protesto edenleri hedef gösterirken, kadın düşmanı yüzünü de açığa çıkarmayı ihmal etmiyor. Sağ seçmen kitlesine kadın düşmanlığıyla seslenerek oyunu artırmayı hedefliyor. 

Günlerdir seçim meydanlarında “tek yol sokak tek yol devrim” diyenleri hedef gösteren Tayyip Erdoğan’ın hedefinde bu kez polisin saldırısı sonucu kalçası kırılan  Dilşat Aktaş arkadaşımız vardı. Söyleminde yine aynı düşmanlığa ve ayrımcılığa rastlamamız bizim için sürpriz olmadı. Dün Konya mitinginde şöyle konuştu Tayyip Erdoğan: “Bu sabah bakıyorum bir televizyon kanalında Ankara'da bir polis panzerine tırmanan bir tane kız mıdır, kadın mıdır bilemem. … Bunların görevi ne? Neymiş Hopa'nın hesabını sormaya geliyorlarmış. Bu ülkenin meydanları boş değil” dedi.

Evet, bu meydanlar boş değil. Bu meydanları sizin gibi halk düşmanlarına, kadın düşmanlarına bırakmayacağız.

Bu kadın düşmanı yüz bizim için yabancı değil. Günde 5 kadının öldürüldüğü ve son 7 yılda kadına yönelik şiddetin %1400 arttığı bir ülkede “medya olayları abartıyor” diyen, “kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” diyen bir Başbakan’ın ve aynı zihniyeti paylaşan kadın düşmanlarının kendilerine dönük en ufak bir karşı çıkışta halka saldırırken kadınları hedef göstermesinden, kendi ikiyüzlü ahlak anlayışlarını topluma dikte etmeye çalışmalarından daha doğal bir şey olamaz.

Biz kadın düşmanlarına karşı meydanlarda, sokaklarda, barikatın önünde kadınlar olarak vardık, varız, var olacağız demeye devam edeceğiz.

Kadın düşmanı AKP, Dilşat’ın şahsında tüm eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren kadınlara saldırmış, kadınları kendi nefret dolu, ayrımcı laflarıyla ve polis terörüyle sindirmeye çalışmıştır.

Ama biz ülkenin her köşesinde estirilen teröre karşı eşitlik ve özgürlük mücadelemizi alanlarda, meydanlarda vermeye ve kadın dayanışmasını büyütmeye devam edeceğiz.

Kadın düşmanlarına karşı sokaktayız, Dilşat’a sahip çıkıyoruz…

Başbakan seçim meydanlarında nefret saçmaya, ayrımcılığını, kadın düşmanlığını açık ederek halkı hedef göstermeye devam ediyor.  

Tayyip Erdoğan “derelerimiz ve çayımız satılık değil” diyerek eylem yaparken polis saldırısına maruz kalan Hopa halkını terörist, illegal örgüt üyesi ilan ediyor. Polisin saldırısı sonucu ölen Metin Lokumcu’nun arkasından “bir tanesi ölmüş, üzerinde durma gereği duymuyorum” diyor.

Seçim konuşmalarında, miting meydanlarında, kendisini protesto edenleri hedef gösterirken, kadın düşmanı yüzünü de açığa çıkarmayı ihmal etmiyor. Sağ seçmen kitlesine kadın düşmanlığıyla seslenerek oyunu artırmayı hedefliyor. 

Günlerdir seçim meydanlarında “tek yol sokak tek yol devrim” diyenleri hedef gösteren Tayyip Erdoğan’ın hedefinde bu kez polisin saldırısı sonucu kalçası kırılan  Dilşat Aktaş arkadaşımız vardı. Söyleminde yine aynı düşmanlığa ve ayrımcılığa rastlamamız bizim için sürpriz olmadı. Dün Konya mitinginde şöyle konuştu Tayyip Erdoğan: “Bu sabah bakıyorum bir televizyon kanalında Ankara'da bir polis panzerine tırmanan bir tane kız mıdır, kadın mıdır bilemem. … Bunların görevi ne? Neymiş Hopa'nın hesabını sormaya geliyorlarmış. Bu ülkenin meydanları boş değil” dedi.

Evet, bu meydanlar boş değil. Bu meydanları sizin gibi halk düşmanlarına, kadın düşmanlarına bırakmayacağız.

Bu kadın düşmanı yüz bizim için yabancı değil. Günde 5 kadının öldürüldüğü ve son 7 yılda kadına yönelik şiddetin %1400 arttığı bir ülkede “medya olayları abartıyor” diyen, “kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” diyen bir Başbakan’ın ve aynı zihniyeti paylaşan kadın düşmanlarının kendilerine dönük en ufak bir karşı çıkışta halka saldırırken kadınları hedef göstermesinden, kendi ikiyüzlü ahlak anlayışlarını topluma dikte etmeye çalışmalarından daha doğal bir şey olamaz.

Biz kadın düşmanlarına karşı meydanlarda, sokaklarda, barikatın önünde kadınlar olarak vardık, varız, var olacağız demeye devam edeceğiz.

Kadın düşmanı AKP, Dilşat’ın şahsında tüm eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren kadınlara saldırmış, kadınları kendi nefret dolu, ayrımcı laflarıyla ve polis terörüyle sindirmeye çalışmıştır.

Ama biz ülkenin her köşesinde estirilen teröre karşı eşitlik ve özgürlük mücadelemizi alanlarda, meydanlarda vermeye ve kadın dayanışmasını büyütmeye devam edeceğiz.