2014’ün 8 Mart’ı tüm pislikleri ortaya saçılan AKP iktidarına karşı 12 yıldır verdiğimiz mücadelenin simgesi olacak. Biz kadınların sokağa çıkmak için çok nedeni var. Bizlere 8 Mart’tan miras kalan eşitlik, özgürlük, barış mücadelemizi bugün Gezi direnişiyle buluşturduk. Kentin ve doğanın talanını bizlerin bedenine, kimliğine ve emeğine yönelik müdahaleden farklı görmediğimiz için parklarımızı, yaşam alanlarımızı savunduk.
Şimdi istediğimiz dünyayı kurmak için erkek egemenliğine karşı daha çok yan yana geliyoruz. Birlikte üretmek ve yönetmek için yola çıkıyoruz.
Türkiye’nin dört bir yanında Halkevci Kadınlar 8 Mart’ta sokağa çıkmaya hazırlanıyoruz. Biliyoruz ki Tayyip’ten daha büyük sorunlarımız var. Onun için diyoruz ki; yoksulluğun, yolsuzluğun, talanın, gericiliğin iktidarını biz yıkacağız.
Antalya’daki kızkardeşlerimizin şarkıları, henüz cezaevinden çıkan Gezi tutuklusu Deniz’in “Çocuk gelinler olmasın, Kader Erten’i unutmayın!” diyen isyanı yarınların elimizde, bizim mücadelemizde olduğunu gösteriyor.
İzmir’de fiili kürtaj yasağına karşı kadınlar isyanda.
Tecavüzcülerin davaları bitmiyor, Kocaelili kadınlar inadına adliye önlerinde hesap soruyor.
Eskişehir’de kadınlar, tartışıyor, dans ediyor, paylaşarak çoğalıyor kadınların hayatları.
Ankaralı kadınlar “biz kendimiz yönetiriz” diyerek halkın kadın muhtar adayları çalışmasını erkek egemen yerel siyasete karşı bir bayrak gibi yükseltiyor.
Mersin’deki hal işçisi Fatoş hayatlarımızın da kaderimizin de ortak olduğunu söylüyor.
Dilan’ın “inadına sokak” çığlığı Gezi direnişinde yaralanan, katledilen arkadaşlarımızı, Fadime Ayvalıtaş’ı hatırlatıyor.
Tacizci polislerden hesap sormak boynumuzun borcu.
İstanbul’da “geceleri de istiyoruz” diyen kadınlar eşitliğin, özgürlüğün meydanı Taksim’e yapıyor çağrılarını.
Gezi’nin en güzel rengi, polis şiddeti içinde gökkuşağı gibi açan, özgürlük ve onuru için yola çıkan LGBTİ bireylerle yan yana yürüyoruz.
Reyhanlı’da, Roboski’de katledilen insanlarımız için, biz kadınlar barışın sesi olmaya devam ediyoruz.
Gezi direnişinde katledilenler için buluşan, hepimizin yasını isyana dönüştüren Antakyalı kadınlar; savaşın kader olmadığını biliyor; el verdikçe büyüyor direnişleri.
Rojava umudumuz.
Karadeniz’in aydınlık yüzü kadınları, suyuna, toprağına, emeğinin hakkına sahip çıkan kadınlar direnişi elden hiç bırakmıyor.
8 Mart’ta evlerinden çıkan her kadın bir umut. Gezi Direnişi’nde tencere tavasıyla AKP’den hesap soran kadınlar, şimdi hep birlikte, “ARTIK YETER BiZ VARIZ” diyoruz!
Dilşat Aktaş
Halkevleri Kadın Sekreteri