Bugün (19.12.2014) saat 16.30'da Ankara genelinde haftasonu için tüm Ankara genelini kapsayan bir arama kararı çıktı.
Daha önce Ankara 10’uncu Sulh Ceza Mahkemesi, 20.02.2014 tarihinde Ankara Emniyet Müdürlüğü’nün valilik kanalıyla yaptığı başvuru üzerine Çankaya, Altındağ, Keçiören, Mamak, Yenimahalle ve Pursaklar’da genel arama kararı vermişti. 13 Şubat’ta başlayan ve 27 Şubat’a kadar devam edecek izne göre polis, yaklaşık 3 milyon Ankaralının yaşadığı bu ilçelerde aralıksız üst, araç ve özel evrak araması yapabilecekti. Ancak Ankara Barosunun başvuru üzerine bu arama kararı İPTAL edilmişti.
Akabinde 24.09.2014 tarihinde Ankara 6. Sulh Ceza Mahkemesini bu sefer "Tüm Ankara için" bir arama kararı vermişti. Halkevleri olarak bu karara itiraz etmiştik.
Bugüne geldiğimizde yine tüm ankara genelini kapsayan bir arama kararı çıkartıldı. Karar 2. Sulh Ceza Hakimi Seyhan Aksar Orkun tarafından verildi ve 19.12.2014 tarihi ile 22.12.2014 tarihleri arasından yine tüm Ankara genelini hatta iş yerlerinde arama yapılabilmesini de kapsayan bir karar 16.30'da çıktı. Kararı itiraz için yarım saatlik bir süremiz vardı. Hemen dilekçemizi hazırlayıp itirazımızı yaptık.
Halkevleri Hukuk Dairesi olarak konuyla ilgili açıklamamız;
Arama kararının Uluslararası içtihatlar ve yerleşik mahkeme kararlarında da belirtildiği üzere sadece belirli bir yer için verilmesi mümkündür. AİHM, küçük bir bölgenin değil; bir ülkenin geneli veya o ülkenin belirli bir şehrini kapsayan arama kararları ile ilgili bu tip aramaları insanların özel hayatlarının gizliliğini ihlali gibi çok çeşitli hak ihlaline sebebiyet verdiği için tazminatlara mahkum etmektedir.
Faşizm, ülkemizde devlet eliyle, yaşamın her alanına sirayet ettirilmektedir. Bu şekilde bir şehrin tamamı, yurttaşları, araçları, evleri, işyerleri hakkında bir arama kararı verilmesi o şehirde yaşayan her bireyi potansiyel suçlu olarak görmektir. Ayrıca cuma günü mesai bitimine yarım saat kala verilen bu kararın haftasonunu kapsaması ve bu tip haksız ve hukuksuz uygulamaya itiraz etme olanağının kısıtlanması, sadece hakların değil hak arama hürriyetinin yok edilmesi anlamına gelir. Her ne kadar karara itiraz etmiş olsak da; arama kararı uygulandıktan sonra itirazımız sonuçlanacağı için, potansiyel suçlu olarak görülen Ankara halkı haksız ve hukuksuz bu arama karara maruz bırakılacaktır.
Faşist uygulamalar karşısında hukuk hiçe sayıldıkça sokakta fiili mücadele daha da meşru hale gelecektir.
Halkevleri Hukuk Dairesi