KADINA YÖNELİK ŞİDDET AYNI ZAMANDA BİR SAĞLIK SORUNUDUR
ÖNLEMEK ELİMİZDE
Kadına yönelik şiddet, kadın hareketi ile gündeme gelen, uzun mücadelelerle tüm dünyada toplumsal duyarlılık kazanmış bir konudur. Bir insan hakkı ihlalidir. Sık görülmesi, sakatlık ve ölümlere yol açması onu önemli bir halk sağlığı sorunu yapar. Şiddet sonuçları itibarı ile de birçok klinik sağlık sorununa sebep olmaktadır
Türk Tabipleri Birliği Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu ile Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi olarak I. Kadın Sağlığı Kongresi’nin ana temasını “Kadına Yönelik Şiddet” olarak belirledik. Kongremizi 20-22 Mart 2008 tarihleri arasında Ankara’da –tam da sesimizi duyurmak istediklerimizin yakınında- Türkiye’nin her köşesinden, farklı meslek gruplarından 700’ü geçe katılımcıyla gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Yoğun geçen kongremizde 4 konferans, 7 panel, 1 kurs (Aile İçi Şiddetin Psikososyal Açıdan Değerlendirilmesi ve Yönlendirilmesi) yapıldı, 63 poster, 33 sözlü bildiri sunuldu. “Kadına Yönelik Şiddet Açısından Sağlık Çalışanlarının Eğitimi”, “Şiddete Uğrayan Kadınlara Sağlık Hizmeti Sunumunun Örgütlenmesi”, “Şiddete Uğrayan Kadınlar İçin Koruyucu Hekimlik, Tanı ve Tedavi Yaklaşımları”, “Şiddete Uğrayan Kadınlar İçin Sektörler Arası İşbirliği Nasıl Olmalı” başlıklı 4 atölye çalışması gerçekleştirdik.
Hem bilimsel, hem de duygusal yükü olan bu kongremizin ilk bölümünde kadın ve sağlık ilişkisine yönelik araştırmaların çok az olduğu; var olanların kadının üreme sağlığı üzerinde odaklandığı belirtildi. Gerek sağlık gerek sosyal bilimlerde yapılan bu araştırmaların feminist kuramlarla yeterince ilişkilendirilmediği saptaması yapıldı. Toplumsal cinsiyet kavramı bağlamında dünyada ve Türkiye’de kadının her açıdan derin eşitsizlikler yaşadığı ve bu eşitsizliklerin şiddeti beslediği vurgulandı. Arkasından bu şiddetin yol açtığı sağlık sorunlarının neler olduğunu ve bizlerin bu konuyu nasıl ele aldığımızı konuştuk. Mevcut sağlık sisteminde kadına yönelik şiddetin ele alınış biçimi masaya yatırıldı. Kamu kurumlarının temsilcilerinin bulunduğu oturumda ise her kurum kendi deneyim ve programını paylaştı. Sosyal bilimciler sağlıkçı bakış açısındaki eksiklikleri ve alanın gereksinimi olan açılımları tanımladılar. Kadın hareketinin aldığı yoldaki deneyim sahibi kuruluşların mücadele stratejilerini dinledik. Kadın hareketinin üç önemli isminin kadın ve hekim olmakla ilgili yaşam öykülerinden kıymetli dersler aldık. Son bölümde ise şiddetin ortadan kaldırılmasının bir devlet politikası olması gerektiği, projelerle terk edilmemesi ve bu bağlamda sürekliliği için sektörler arası ve disiplinler arası işbirliğinin önemi ve şiddette tüm kurum ve kuruluşların tam bir ekip anlayışı içinde çalışması gerektiği vurgulandı.
Reforme edilmeye çalışılan sağlık politikası; koruyucu sağlık hizmetlerini öncelemeyen, sosyal hizmet ağlarını genişletmeyen, kadını koca-eş-baba bağımlılığını sosyal güvenlik olarak öngören, her anlamıyla eşitsizlikleri ve farklılıkları görmek yerine göz ardı eden, kadının hizmete erişiminin önündeki sosyal ve finansal engelleri kaldırmak yerine yenilerini ekleyen bir yapıya dönüşmektedir. Kadının kamusal alanda daha da özgürleştirmeye çalışıldığı imajı cilalana dursun; kadının eve hapsedilmesinin kurgusu “çok çocuklulukla” tasarlanabilmektedir. Üstelik, kadına yönelik şiddet, piyasa dinamiklerine terk edilen sağlık sektörünün ilgilenmeyi isteyeceği bir alan değildir; çünkü karlı değildir. Birinci basamağın özelleştirilmesi; ikinci basamağın işletmeleştirilmesi ile kadına yönelik şiddetin birincil, ikincil ve üçüncül korumalarında ciddi problemler yaşanacaktır. Birinci basamak sağlık hizmetlerinde kadınların en mahremlerini sorgulayan, evlerine giren ekibin bir parçası olan ebelerin ve hemşirelerin rolü özellikle şiddetin tespiti ve korunmasında önemlidir.
Ekip anlayışını ortadan kaldıran, koruyucu hizmetlerde tedavi edici hizmetleri birbirinden koparan, bireyselleştiren, başvuran ile sınırlayan, ev yapılamayan, primini ödeyemeyenlerin yararlanamayacağı bir sosyal güvenlik sistemi ön gören bir “Proje” ile “Kadına Yönelik Şiddet” önlenemez, tespit edilemez, engellenemez, kayıt altına alınmaz. Kadına yönelik şiddetle mücadelede Sağlıkta Dönüşüm Projesi önemli bir engeldir.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ
Kadına yönelik şiddetin önlenmesine yönelik siyasi kararlılık ve tutum gösterilmesi, sağlık sisteminde kadına görünürlük kazandıracak politikaların geliştirilmesi, bütçenin ayrılması ve planlanması zorunludur.
Konu; tıp ve sağlık meslek eğitimi programlarında yerini almalı, halen çalışmakta olanların da hizmet içi eğitimlerle yeterlilikleri sağlanmalıdır. Toplumda farkındalık yaratma çalışmalarına bu sorunla ilgilenen toplum kesimlerine sağlık ekibi de katılmalıdır.
İlgili uzmanlık derneklerinin işbirliğiyle tanı-tedavi rehberleri hazırlanmalı ve standardizasyon sağlanmalıdır. Sorunun tespiti kadar çözümünün de farklı disiplinlerin işbirliğine gereksinim vardır.
Şiddetin erken tanısında sağlık ekibinin empati, güven ve güçlendirici bir yaklaşımla sormaya başlaması önemlidir.
Birinci basamak sağlık hizmeti ekibindeki ebe, hemşire eksiklikleri hızla giderilmeli, sosyal hizmet uzmanı ve psikolog kadroları ile ekip hizmeti desteklenmeli, performansa dayalı ve tedavi odaklı birinci basamak sağlık hizmeti anlayışından vazgeçilmelidir. Eşit, ücretsiz, entegre, kapsayıcı ve basamaklandırılmış sağlık hizmet sunumu sağlanmalıdır.
Şiddet görmüş kadınların tedavisinde sığınakların ve rehabilitasyon merkezlerinin önemi büyüktür. Belediyeler yasada tanımlanmış olan sığınak açma görevlerini acilen yerine getirmelidir. Sığınak sonrası süreçte kadın sosyal ve ekonomik olarak güçlendirilmeli ve desteklenmelidir.
Şiddetle mücadelede kamu politikaları işlevsel ve eşgüdüm sağlayıcı olmalıdır. Yasalarda yapılan olumlu değişiklikler mutlaka uygulamalara yansıtılmalıdır.
Şiddet mağduru kadınların tanı ve tedavi sürecinde yasal olarak tanımlanmış kısıtlı mekanizmaların değerlendirilmesi, eleştirisi ve yeni gerçekçi mekanizmaların oluşturulması için 2008 sonbaharında İstanbul’da bir çalıştay düzenlenmesi karar altına alınmıştır.
I. KADIN SAĞLIĞI KONGRESİ KATILIMCILARI ADINA
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ KADIN HEKİMLİK VE KADIN SAĞLIĞI KOLU
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ KADIN SORUNLARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ