1 Mart 2003 günü neredeydiniz ?
Ben Ankara’da Sıhhiye Meydanı’nda idim.
Orada benimle birlikte yüzbine yakın insan da vardı.
Kadınlar, erkekler, çocuklar, gençler, yaşlılar …
İşçiler, işsizler, kamu çalışanları, öğrenciler, ev kadınları, yoksullar …
Hep bir ağızdan bağırıyorduk;
“ABD askeri olmayacağız !”
“Çıkarsa tezkere, Tayyip gitsin askere !”
“Bu ülke, bu halk satılık değil !”
Sesimizi öncelikle, az ötemizde bulunan TBMM’ye duyurma çabasındaydık.
Çünkü o gün TBMM’de tezkere oylaması vardı.
AKP hükümeti bizlerden, ABD’nin egemenlik ve petrol çıkarları için topraklarımızı, hava ve deniz sahamızı işgal ordularına açmamızı, hatta onların yanında komşumuz Irak’a gidip kan dökmemizi, can almamızı istiyordu.
Yani her birimiz, ülkemiz ve geleceğimiz için çok önemli bir gündü !
Ama sesimiz gür çıkmış olacak ki, o gün tezkere red edildi.
Peki ya kabul edilseydi ne olurdu, hiç düşündünüz mü ?
Örneğin ben, şimdi çayımı yudumlayıp bu yazıyı yazmak yerine, işgal altındaki Bağdat’ta elimde silah nöbet tutuyor olabilirdim. Belki siz de yanımdaki nöbet kulübesinde olurdunuz, kim bilir ?
Ya da her ikimizde birer tabutun içinde memleketimize dönüyor olurduk.
Geride kalan annemiz, babamız, bacımız, sevdalımız; mezarımız başında ağıt yakıyor olurdu.
Ekonomimiz bozulmuş, ülkemiz on yıl geriye gitmiş, topraklarımız işgalcilerin üsleri ve savaş artıkları ile kirlenmiş olurdu.
En önemlisi de, hepimiz; evde, işte, yolda, çarşıda, büyük bir utanç içinde başımız hep önde, başkalarının çıkarları için komşumuzu boğazlamış, onun evini bahçesini yakıp yıkmış olmanın üzerimizdeki ağır yükü ile yaşıyor olurduk. Çocuklarımıza, hatta torunlarımıza miras bırakacağımız denli ağır bir yüktür bu …
Dünyanın her hangi bir yerinde bahsimiz her geçtiğinde; “Haa, şu ABD’nin peşine takılıp ‘birkaç dolar’ için komşusunu satan onursuz insanlar mı ?” derlerdi.
Ne mutlu ki böyle olmadı; sizin sayenizde !
O gün Sıhhiye Meydanı’nı dolduran yüzbinlerin sayesinde !
O gün kendisi orada olamasa da, yüreği orada olanların sayesinde !
Ne Polat, ne Memati, ne de Abdülley’in katkısı oldu bu işe, onlar orada değildi ki !
Orada olanlar, karanlık dünyaların eli kanlı, sicili kirli kuklaları değil; eşitlikten, özgürlükten, barış ve kardeşlikten yana olan aydınlık yüzlü insanlardı.
Solcular, demokratlar, devrimciler; gerçek vatanseverlerdi onlar.
İyi ki varsınız !
Şimdi kazandığınız bu büyük zaferin, kurda kuşa (ve kurtların vadisindeki diğer çakallara) yem olmasına sakın izin vermeyin !
Unutmayın; 6 ncı filo İstanbul’a ilk demir attığında “6 ncı filo defol !” diyen o bizim çocukları, camilerden çıkıp da sopalayan çember sakallıları …
Unutmayın; sonra o bizim çocukları, idam sehpalarında ve yargısız infazlarda katleden söz de vatanseverleri …
Unutmayın; emeğinize, onurunuza ve ülkenize sahip çıkmayı !
Yok ki gerçekte bunu yapacak sizden başkası ?