Yumurta

Ender Büyükçulha | Cu, 17/02/2006 - 02:00
  • Arttır
  • Eksilt
  • Normal

Halkevleri, bu hafta sonu 74 üncü kuruluş yıldönümü kutlayacak.

Yalnızca kurumsal devamlılığının değil, onurlu bir mücadelenin de yıldönümüdür.

Ne yazık ki Mersinli 5 genç Halkevci, eğer avukatlarının tutukluluklarına itirazları sonuç vermez ise, bu kuruluş yıldönümünü cezaevinde kutlayacak.

Suçları pek büyük; Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’na yumurta attılar !

Aynı Başbakanın aynı gün sarf ettiği “ulan”, “ananı da” sözlerine dair, ne gibi bir adli işlem yapıldı, onu bilmiyorum.

***

Yumurta, hayatımızda önemli bir yere sahip şüphesiz.

Öncelikle protein ve vitamin deposu bir besin. Hem de ucuz, bu nedenle yoksulun sofrasının baş tacı.

Bir çok çeşit yiyeceğin ana malzemesi ve hayatımıza renk katan farklı lezzetlerin kaynağı. Yumurtanın rafadanı var, sahandası var; yumurtadan omlet yapılır, çılbır yapılır; pastaya böreğe katılır...

Yalnız kolesterol sorunu olanlara pek önermiyor doktorlar. Bir de malum “kuş gribi” meselesi var ancak, hijyene dikkat edildiğinde ve iyi pişirildiğinde bir zararı olmayacağını herkes biliyor artık.

Yumurta sofralarımız dışında kültürümüzde de önemli yer tutmakta. Tekerlemeleri hatta “tokuşturma” adlı oyunları bile var.

Yani yumurtanın yeri büyük hayatımızda.

***

Şimdi o meşhur yumurta, yeni bir anlam ve işlev daha kazanmış oldu.

Yumurta aynı zamanda, etkin bir “terbiye” aracıdır artık.

Mesela, bir siyasi, hatta iktidardaki bir zat; bir an için “seçilmiş” olduğunu unutup da “seçenlere” yönelik “lan”lı konuşursa, bu iş kanına dokunan birkaç genç çıkıyor ortaya, yapıştırıveriyor adamın kafasına yumurtayı.

Hatta o zaman –öyle diyorlar, ben diyenlerin yalancısıyım- yumurta dile geliyor ve;

“Sen padişahsın, karşındaki tebaan mı ki be kardeşim, vatandaşa ağzına geleni söylüyorsun ?” diyor.

“Oturduğun koltuk babanda mı kaldı ki, böyle küçük dağları ben yarattım edasıyla dolaşıyorsun ?” diyor.

Yumurta bu, geveze biraz, devam ediyor;

“Tüpraş’ı Ereğli’yi, ormanları arsaları, okulları hastaneleri, sanki senin malınmış gibi kime satıyorsun ?” diyor.

“Sen IMF memuru musun ki, o ne derse yapıyorsun yahu ?” diyor.

“Kendi halkının sesini dinlemek varken, neden kulağın Washington’da ?” diyor.

Diyor da diyor …

***

İşin hukuki boyutu da var tabi. Yumurta atan tutuklanır mı ? Hadi tutuklanır diyelim; peki yazarlara, aydınlara, konuk bir milli takıma atanlar niye tutuklanmaz ? Demek ki yumurtanın hedefi önemli.

Ama yumurta bu işte, elinden çıkıverdi mi insanın, kimin başına konacağı belli mi olur ?

Sofranızdan yumurta eksik olmasın efendim …