“Mersin’de Başbakan Tayyip Erdoğan’a yumurta atan Halkevi üyesi gençler için savcı 13 yıla kadar hapis cezası istedi”.
Tam da gazetemiz için bir şeyler yazmak üzereyken geldi bu haber önüme. Aslında yazacak bir sürü başka şey vardı ama, sizin gibi benimde kanım dondu bir an, tutamadım işte kendimi.
Önce her halde bir yanlış anlaşılma var dedim, olsa olsa “13 ay” falandır; hatta o da fazla, yasaya ve içtihatlara göre suç bile değil ki bu çocukların yaptığı ?
Ama sonra iddianame benim de elime geçti; önüme yasa kitaplarını açtım, bir de hesap makinesi aldım ve baktım ki doğru !
Beşi halen tutuklu toplam dokuz gencin her biri için istenen cezanın miktarı 13 yıl ! Hatta eksik hesaplamış arkadaşlar; artı 4 ay da var; yani 13 yıl 4 ay ! Bu davada bütün sanıklar için ise toplam 120 yıl hapis cezası istenmekte !
Tabi insan düşünüyor, “yumurta” yüzünden mi bu ?
Her halde değildir canım, başka nedenleri vardır mutlaka ?
Mesela; “Unakıtan yumurtası” değil de bakkaldan alınmış alelade yumurta kullandıkları içindir böylesi ağır bir ceza.
Oysa “Unakıtan yumurtası” kullanmış olsalar bırakın yargılanmayı tutuklanmayı, gözaltına bile alınmazlar; Sayın Maliye Bakanımız tarafından teşviklerle ödüllendirilirlerdi, kim bilir ? Başbakanımız bile hemen olay anında; artık kokusundan mı, tadın mı bilinmez; anlayınca kendisine atılan yumurtanın “Unakıtan yumurtası” olduğunu, gençleri yanına çağırır, orada herkesin önünde tebrik eder; “Siz de bu gençleri örnek alın ! Bundan böyle bana Kemal Unakıtan abimin yumurtasından atın !” derdi.
Başka ne olabilir ?
Mesela; Sayın Başbakana atılan yumurtalar hemen tahlile gönderilmiş ve “kuş gribi virüsü” tespit edilmiş olabilir. Yani olay demokratik ve haklı bir protesto olmaktan çıkıp da Sayın Başbakana bir suikast niteliği kazanmıştır. Ama bunu henüz açıklamıyorlardır, tıbbi raporların gelmesini bekliyorlardır falan ...
Başka ?
Mesela; hani Danimarka’da oranın Başbakanına pasta atmışlardı ve atanlara kimse bir şey yapmamış, “olur böyle şeyler demokraside” demişlerdi ya; işte Sayın Başbakan kendisine pasta değil de yumurta atılmasına içerlemiş olabilir, yahu neyi eksik onun Danimarka Başbakanından ? Hani tamam yoksul çocuklar bunlar, hayatlarında pasta yememişlerdir ki bulup Başbakana atsınlar, ama en azından ne bileyim Başbakanı ele karşı mahcup etmeyecek daha değerli bir şey atabilirlerdi, mesela ekmek arası tavuk falan ucuzundan ...
Vakti zamanında dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’a bir vatandaş domates atmış, Yargıtay “bu suç değil, demokratik bir toplumda yaşamanın ve eleştiri hakkının gereğidir” demiş ve cezayı bozmuş. Belki Sayın Başbakan kendisine domates değil de yumurta atılmasına içerlemiştir.
Bu da mı değil ? Peki başka ne olabilir ?
Dokuz genç hakkında, her biri için 13 yıl 4 ay, toplam 120 yıl hapis cezası istemeyi başka hangi neden; akla, vicdana ve hukuka uygun kılabilir ?
Çok sevmişlerdir ülkelerini ve bu ülkenin halkını.
Hatta Sayın Başbakandan bile çok.
Suçları budur belki, kim bilir ?